uboatNazilerin atom bombası çalışmalarıyla ilgili makaleleri incelerken yaşanan ilginç bir olay dikkatimi çekti. II.Dünya Savaşı sırasında hem Amerikalılar (Manhattan Projesi) hemde Almanlar (Uranverein – Uranyum Kulübü) atom bombası projesi yürütmekteydiler. Bu konuda Amerikalılar kendi Manhattan Projelerinde, Almanların Uranverein Projesine göre daha hızlı ilerleme kaydediyorlardı. Bunun asıl nedeni, savaş ve zaman ilerledikçe Almanların ağır su ve uranyum zenginleştirme tesislerinin daha fazla bombardımana mağruz kalmasıydı. Ayrıca teknolojik olarak Almanların bazı üstünlükleri olsada, kaynak açısından oldukça sıkıntı çekiyorlar ve kaybettiklerinin yerine yenisini koyamıyorlardı fakat Amerikalıların bu türden sorunları yoktu bu yüzden atom bombasını ilk onlar ürettiler.
1945 Nisan ayına gelindiğinde Almanya kaçınılmaz sona oldukça yaklaşmış ve savaş nerdeyse bitmek üzereydi. Doğu cephesinde Ruslar Berlin’in kapısına dayanmış, Batı cephesinde ise Amerikan ve İngiliz birlikleri hızla başkente doğru ilerlemekteydiler. Bu sırada, 16 Nisan 1945 günü bir Alman U-Bot’u, Norveç’te ki denizaltı limanlarından Japonya’ya gitmek üzere yola çıktı. U-234 ismindeki denizaltının aylar sürecek bu yolcuğunun amacı sahip olduğu önemli kargoyu ve personeli sağ salim Japon imparatorluğu topraklarına ulaştırmaktı. Kargoda iki adet paketlenmiş Me-262 jet uçağı, bu uçakların ve jet motorlarının planları, Henschel Hs 293 radyo kumadalı bomba, yeni nesil elektirik torpidoları gibi son teknoloji silahların yanısıra benzeri onlarca Alman yapımı savaş aracı/gereci tasarımı ve planları bulunmaktaydı. Ayrıca mürettebat harici, bu teknolojileri Japonlara göstermek için bir kaç bilim adamı, yüksek rütbeli subay ve teknikerinin yanında iki Japon subayıda, gemide bulunmaktaydı. Fakat U-234’ün asıl önemli kargosu 560 kg kadar olan, atom bombası üretiminde kullanılan “uranyum-okside” maddesiydi. O dönemde bu oranda uranyum-okside ile iki Amerikan şehrini haritadan silebilecek güçte atom bombası üretmek mümkündü. Almanların bunu göndermesinin nedeni Japonların kendi atom bombası projelerini yürütmelerine yardımcı olmaktı.
Fakat işler planlandığı gibi gitmedi. Almanya 4 Mayıs 1945 günü Avrupada tüm ordularının teslim olduğunu bildirdi. Hemen ertesinde Alman Deniz Kuvvetleri komutanı Amirali Karl Dönitz 5 Nisan 1945 günü, denizdeki tüm U-Bot’ların limanlara geri dönmelerini yada en yakındaki Müttefik gemilerine teslim olmaları talimatını verdi. 14 Mayıs günü U-234’ün kaptanı Johann-Heinrich Fehler, en yakındaki Kanada savaş gemisine teslim olmak yerine onları yanıltarak, Amerikan USS Sutton destroyer’ine teslim oldu. Bu sırada gemide bulunan iki Japon Subayı teslim olmak yerine yanlarındaki hapları içerek intahar ettiler. Amerikalılar geminin beklenmedik kargosu karşısında şaşkınlığa uğrarlar ve büyük miktardaki uranyum-okside Amerikanın yürüttüğü atom bombası projesinde kullanılmak üzere Manhattan Projesine aktarılır.

hirosima Projeye kesin katkısı resmi makamlar tarafından bugüne kadar açıklanmış değildir fakat elde edilmesi zor olan bu miktarda uranyum-okside’in, Amerikan atom bombası denemelerinde oldukça işe yaramış ve projeyi hızlandırmış olması mümkün. Hatta belki üç ay sonra 6 ve 9 Ağustos 1945’te Hiroşima ve Nagazakiye atılan bombaların bizzat kendinde bile kullanılmış olabilir. Bu konu gerçketen enteresan, düşünsenize Japonların kullanması için gönderilen bir silah, beklenmeyen bir şekilde Japonlara karşı kullanılıyor. Belki bu denizaltındaki kargo ele geçirilemeseydi, Amerikalılar bombayı daha geç bir sürede üretebilecekler, o zamana kadar Japonya teslim olmadığı için, Amerikalılarda insan ve malzeme kayıplarına daha fazla dayanamayacağı için (gerçektende atom bombası atılmasaydı Japonlar büyük ihtimalle savaşa devam ediceklerdi ve Amerika, konvansiyonel yöntemlerle tüm Japonyanın işgali için yarım milyona yakın daha askeri kaybetmeyi göze alması gerekecekti ki bu mümkün değildi), savaş farklı bir şekilde sonuçlanabilecekti. Ayrıca Ruslar da Amerikalılar atom bombasına sahip olmadıkları bildikleri için belkide Avrupada ilerlemeye devam edebilirlerdi. Ya da Japonlar kargoyu teslim alıp, kendi atom bombalarını üretebilirlerdi, kim bilir? Buna benzer önemsiz gözüken ayrıntılar değilmidir aslında tarihin önemli olaylarını şekillendiren… (Not: Konuyla ilgili 2001 yılında hazırlanmış, U-234: Hitler’s Last U-Boat (U234), U-234: Hitlerin Son Denizaltısı isminde bir belgesel bulunmaktadır)