2018 yılı Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojilerinin daha fazla duyulduğu ve günlük hayatımızda kullanmaya başladığımız uygulama örneklerinin çok daha fazla yaygınlaştığı yıl oldu. 2019 yılının daha ilk ayı itibariyle bile Artırılmış Gerçeklik (AR) destekli mobil oyunlardan, Sanayi 4.0 uygulamalarına kadar birçok farklı sektörde Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojisi kullanan uygulama ve hizmetler hakkında haberler duyduk. Hem bağımsız mobil uygulama geliştiricileri hem de büyük şirketler, özellikle e-ticaret ve işletme alanlarında, AR teknolojileri ve yarattığı potansiyelin farkına varmış durumdalar.

Günümüzde Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojisi sadece sosyal medya ve haber sitelerinde dikkat çekmek isteyen markalar için bir halkla ilişkiler (PR) faaliyeti değil, aynı zamanda firmaların müşterilerine gerçek anlamda değer yarattıkları bir teknoloji halini almış durumda.

Bugün basit bir mobil Artırılmış Gerçeklik (AR) uygulaması ile bulunduğunuz odanın duvar kenarlarından başlayarak uzunluk ve genişlik verileri ile m2’sini hesaplayabilir, gene aynı uygulama içerisinde sanal 3 Boyutlu mobilyaları mekân içerisinde gerçekçi bir şekilde konumlandırabilir. Bu şekilde siz oda içerisindeki gerçek mobilyalarınız ile sanal olanları arasındaki renk ve stil uyumunu kolayca kontrol edebilir, eğer beğenirseniz de seçtiğiniz sanal 3 Boyutlu mobilyalarını sepetinize ekleyerek alışverişini tamamlayabilirsiniz. Önceden farklı olarak bunun için mobilya mağazasına gitmek yerine evinizde ve gerçek mekanınızda bu deneyimi rahatlıkla yaşayabilirsiniz.

Güncel başka bir örnek verelim, mesela sanayi alanında faaliyet gösteren bir fabrika çalışanı, görece olarak sahip olduğu düşük teknik bilgi ve deneyime rağmen, kullandığı giyilebilir akıllı gözlükler veya tablet bilgisayarlar vasıtasıyla, karmaşık problemlerin çözümlerini Artırılmış Gerçeklik (AR) modunda gözlerinin önüne yansıtılmasını deneyimleyebilir. Birebir arızalı parçaların üzerinde beliren grafik ve 3D animasyonlar ile sahip olmadığı bilgi ve deneyimi, bilgisayar kaynaklı AR ünite ve yazılımları sayesinde gerçek zamanlı olarak edinip, mevcut iş sürelerini kısaltabilir, üretkenliğini arttırabilir.

Başka bir örnek olarak bugün hava yolları ile seyahat edecek bir yolcu, seyahati öncesi Artırılmış Gerçeklik (AR) tabanlı bir mobil uygulama ile bavulunu görsel olarak tarayabilir ve sahip olduğu bavulun kabine kabul edilen bavul boyutlarında olup olmadığını gene AR destekli bu uygulama sayesinde tespit edebilir. Bu şekilde eğer sahip olduğu bavul, kabine kabul edilen bavul boyutlarından büyük ise havaalanına gitmeden ya biletini ya da bavulunu değiştirebilir, bu şekilde ekstra ceza ödemekten ve ayrıca havaalanında yaşayacağı stresten büyük ölçüde kurtulabilir.

Sadece ticari alanda değil, eğitim alanında ve okullarda da Artırılmış Gerçeklik (AR) çok fazla kullanılmaya başlandı diyebiliriz. Bugün birçok AR destekli mobil eğitim uygulaması özellikle tıp alanında, fakültesi öğrencilerine 3D olarak Artırılmış Gerçeklik insan anatomisi modellerini görüntüleyebilme imkânı tanımakta. Bu şekilde tıp fakültesi öğrencileri ve/veya diğer sağlık çalışanları, insan anatomisini geçmişte olduğu gibi ölü insan kadavralarının kokularına maruz kalarak değil, 3 Boyutlu şekilde ve diledikleri yerde diledikleri zamanda inceleyebilme şansını tanımakta. 

Yukarıda saydığım tüm bu örneklerin bence hepsinin en önemli ortak özelliği, bu Artırılmış Gerçeklik (AR) deneyimini yaşayabilmek için Microsoft HoloLens veya Magic Leap gibi giyilebilir akıllık HMD cihazlara sahip olmanız gerekmiyor. Apple ve Google’ın mobil uygulama geliştiricileri için 2017 yılı sonunda eş zamanlı olarak yayınladığı ARKit ve ARCore SDK (Source Development Kit) uygulama geliştirme paketleri, neredeyse son 2-3 yılda piyasaya sürülen birçok akıllı telefonlarda çalışabilecek Artırılmış Gerçeklik deneyimine sahip yukarıdaki örneklere benzer mobil uygulama geliştirebilmeye olanak sağladı. Geliştiriciler açısından elbette Unity 3D ve Unreal Engine gibi oyun geliştirme motorlarının da AR / VR alanlarında yayınladıkları eklenti paketlerini göz ardı etmemek lazım. 

Bunlar gibi sayısız örnek bize aslında şu gerçeği ortaya koymaktadır. Tüm teknoloji alanlarında geçerli olan ‘’Gartner Hype Cycle’’ denilen trend döngüsünde Artırılmış Gerçeklik teknolojileri, hype döngüsünün sonuna yaklaştığını ve artık AR teknolojilerinin gerçek dünyada kullanılabilir pratikleri ile birlikte üretkenlik platosuna ulaştığını göstermekte. 

Ve hepsinden önemlisi, her ikisi de oldukça havalı cihaz olan birinci nesil AR HMD’lere HoloLens veya Magic Leap gibi sahip olmanıza gerek yok. ARKit ve ARCore SDK’lar sayesinde, son 2 yılda piyasaya sürülen akıllı telefonların çoğu, yukarıda verilen Artırılmış Gerçeklik uygulama örneklerini destekleme özelliğine sahip. Bunun gibi düzinelerce örnekte, tüm teknoloji trend analizi bize AR teknolojisinin nihayetinde “Gartner Hype Cycle” kuyruğunun sonuna yaklaştığını ve bunun verimlilik platosuna götürdüğünü gösteriyor. Yazımın başında da belirttiğim gibi AR artık ilgi çekici ve etkileyici videolar için kullanılan bir PR kaynağı değil, hayatımızın hemen hemen her alanında kullanılması zorunlu hale gelen bir teknoloji haline geldi. Son 6 aya yakın bir süredir doğrudan Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojisi alanında çalışan biri olarak bundan sonra bu konu hakkında çok daha fazla yazı paylaşmaya başlayacağım.