Spatial Computing kavramı özellikle Apple’ın Şubat 2024’de piyasaya sürdüğü Apple Vision Pro ürünü sonrasında çok fazla konuşulur hale geldi. Türkçe’ye “Uzamsal Bilişim” veya “Uzamsal Bilgisayar” olarak da çevrilmekte olan bu kavram, Extended Reality yani Genişletilmiş Gerçeklik (XR) içerisindeki diğer teknolojiler ile olan ilişkisi nedeniyle bazen kafa karışıklığına yol açıyor. Terimi detaylı açıklamadan önce, kökenlerini ve teknoloji literatüründeki erken dönem tanımlarını anlamak daha iyi olacaktır. “Uzamsal Bilişim” terimi, Apple’ın 2023 Haziran ayında düzenlediği WWDC sırasında geniş çapta ilgi görmesine rağmen, XR teknoloji endüstrisinde bir süredir kullanılmaktadır.

Uzamsal Bilişim” veya “Uzamsal Bilgisayar” terimi ilk olarak Simon Greenwold’un 2003 yılında MIT’de yazdığı tezle tanıtıldı. Bu tezde, makinelerin fiziksel alanlarımızla anlamlı bir şekilde etkileşim kurması öngörülüyor. Bir zamanlar ileriye dönük bir kavram olan bu vizyon, AI, kamera sensörleri, bilgisayarlı görü, IoT ve AR’deki atılımlar sayesinde istikrarlı bir şekilde gerçekleştirildi. Bu teknolojik ilerlemeler, Uzamsal Bilişim’i sadece hayata geçirmekle kalmadı, aynı zamanda günlük yaşamlarımıza ve iş akışlarımıza entegrasyonunun zeminini hazırladı.

Bu yeni kavram, Irena Cronin ve Robert Scoble tarafından 2020’de yayınlanan “The Infinite Retina” kitabında da derinlemesine incelenmiştir. Yazarlar, Uzamsal Bilişim’i, bilişimi geleneksel ekranların sınırlarından çıkararak günlük ortamlarımızla bütünleşmiş bir dönüşüm olarak betimler. Kitap, teknolojinin hayatımızın her yönünün ayrılmaz bir parçası haline geldiği bir geleceği, AR, VR, otonom araçlar, teslimat robotları ve diğer birçok sofistike teknoloji aracılığıyla gerçeğimizle naif bir şekilde birleştiği bir dönemi tasvir eder.

Ayrıca Meta, Microsoft ve Amazon gibi teknoloji devleri, bu gelişen Uzamsal Bilişim alanında sadece katılımcılar değil, aynı zamanda şekillendiriciler olarak yer alıyor. Microsoft, Uzamsal Bilişim’i cihazların çevrelerini anlaması ve dijital olarak temsil etmesi olarak tanımlar ve bu, insan-robot etkileşiminde yeni yetenekler müjdeliyor. Amazon Web Services (AWS), Uzamsal Bilişim’i, sanal ve fiziksel dünyaların harmanı olarak görerek, verileri nasıl görselleştirdiğimizi, simüle ettiğimizi ve etkileşimde bulunduğumuzu geliştiriyor. Teknoloji Başkan Yardımcısı Bill Vass, “Uzamsal Bilişim, işbirlikçi deneyimleri güçlendiren şeydir” diyerek bu durumu vurguluyor. Ayrıca Meta’nın CTO’su Andrew Bosworth, Meta Quest 3’ü “uzun süre piyasadaki en iyi değer Uzamsal Bilişim başlığı” olarak tanıtarak sektörün iddialı vizyonunu işaret ediyor.

Apple CEO’su Tim Cook, Uzamsal Bilişim çağının geldiğini ilan etti. Ayrıca, “Apple Vision Pro, şimdiye kadar yaratılmış en gelişmiş tüketici elektroniği cihazıdır. Devrim niteliğindeki ve büyülü kullanıcı arayüzü, nasıl bağlandığımızı, yarattığımızı ve keşfettiğimizi yeniden tanımlayacak” dedi.

Son olarak, CES 2024’te Sony, yeni Genişletilmiş Gerçeklik (XR) cihazlarını “Uzamsal İçerik Oluşturma Deneyimleri” için tasarlanmış bir araç olarak duyurdu.

Uzamsal Bilişim Nedir?

Bu noktaya kadar, “Uzamsal Bilişim” terimiyle ilgili çeşitli açıklamalarla karşılaştık ve genellikle temel kavramlarda birleşiyorlar. Tüm bunları göz önünde bulundurarak, önceki tanımların ve perspektiflerin kolektif özünü yansıtan, 2024’ün en son bilgilerini ve gelişmelerini ekleyerek kendi açıklamamı öneriyorum. 

“Uzamsal Bilişim, insanların dijital veriler ve makinelerle gerçek fiziksel dünyamızda kesintisiz ve sürükleyici bir şekilde etkileşime geçme şeklini dönüştüren yeni bir bilişim biçimidir. Bizi 2D ekranların ve arayüzlerin sınırlamalarından uzaklaştırarak, dijital içerikle daha sürükleyici ve 3D deneyim etkileşimi sağlayan, fiziksel çevremizdeki insanlarla, makinelerle ve verilerle daha yakın bir bağlantı sunar.”

Uzamsal Bilişim, sadece AR/VR veya Karma Gerçeklikten çok daha fazlasını kapsar; AI, Bilgisayarlı Görü, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Genişletilmiş Gerçeklik gibi daha geniş bir paradigmayı temsil eder ve dijital ve fiziksel dünyaları naif bir şekilde birleştirir. Bu yaklaşım, verilerle ve çevremizle nasıl etkileşimde bulunduğumuzu devrim niteliğinde değiştirerek, gerçek fiziksel ortamlarda insan-insan ve insan-bilgisayar etkileşimlerini kesintisiz hale getirir.

Uzamsal Bilişim’de dijital ve fiziksel alemler birleşerek dijital nesnelerin fiziksel alanlarımızda var olmasını ve etkileşimde bulunmasını sağlar. Makineler, yalnızca dijital bilgileri gerçek dünya bağlamında göstermekle kalmaz, aynı zamanda fiziksel ortamı anlamak ve ona yanıt vermek için de güçlendirilir. Bu entegrasyon, kullanıcıların dijital içeriklerle, somut nesnelerle olduğu kadar doğal bir şekilde etkileşimde bulunmasını sağlar.

Günümüzün dijital çağında, veriler bol miktarda ve her yerde neredeyse etrafımızda dolaşmaktadır. Ancak mevcut teknolojimiz, bu verileri yakalama ve bunlarla etkileşimde bulunma konusunda bizi bilgisayar monitörleri veya akıllı telefon ekranları gibi kısıtlı 2D ekranlarla sınırlandırmaktadır. Uzamsal Bilişim yaklaşımı, bu dinamiği devrim niteliğinde değiştirerek tüm bu verileri 3D, sürükleyici ve hacimsel bir şekilde erişilebilir hale getirmeyi vaat ediyor, böylece veriler kendi fiziksel alanımızda bizi sarıp sarmalayarak ve bizimle etkileşime girerek dinamik hale geliyor.

Uzamsal Bilişim, Apple Vision Pro veya Quest 3 ile sürükleyici modda film izlemekten öteye geçer. Karakterlerin ekrandan dışarı çıkmasını ve sahnelerin etrafını sararak sizi hikayeyle etkileşimde bulunmaya davet ettiğini hayal edin, sanki onun ayrılmaz bir parçasıymışsınız gibi. Bu teknoloji, hikayeleri oturma odanızda canlandırarak sizi basit bir seyirciden gelişen hikayenin aktif bir katılımcısına dönüştürür.

Makinelerle Yeni Etkileşim Yolu

Uzamsal Bilişim, makineleri, robotları, sensörleri ve diğer Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarını kontrol etme şeklimizi de devrim niteliğinde değiştiriyor. Geleneksel giriş yöntemlerinin ötesine geçerek daha sezgisel, insan merkezli bir iletişim biçimi sunuyor. Kullanıcılar, el hareketlerinin sensörler tarafından yorumlanıp komutlara dönüştürüldüğü jest tanıma yoluyla cihazları kontrol edebilir, böylece akıcı ve doğal bir etkileşim sağlar. Sesli komutlar, makineleri doğal dil kullanarak yönlendirmeyi kolaylaştırarak, teknolojiyi daha erişilebilir hale getirir ve öğrenme eğrisini azaltır. Uzamsal Bilişim ayrıca, cihazların kullanıcıların bakış yönüne tepki vermesini sağlayan göz takip teknolojisinden yararlanır.

Geleceğin Teknolojisi mi Yoksa Sadece Bir Moda mı?

Uzamsal Bilişim’in, verilerle ve makinelerle etkileşim şeklimizi değiştiren ve dünya ile olan bağlantımızı kökten değiştiren önemli bir paradigma kaymasının başlangıcında olduğumuza inanıyorum. Bu dönüşüm, sadece endüstri modası olmanın ötesine geçiyor; elle tutulur ve etkili bir değişimdir.

Web’in kendisinin evrildiği gibi, insanlarla bilgisayarlar arasındaki arayüzler de önemli bir dönüşüm geçiriyor. Geleneksel etkileşim araçlarından (klavyeler ve fareler) ve 2D monitörlerin sınırlarından uzaklaşarak daha sezgisel ve sürükleyici yöntemleri benimsiyoruz. Göz takibi, dokunsal geri bildirim ve jest tanıma, dijital içerikle etkileşim şeklimizi temel olarak değiştiriyor. Bu değişim, düz, pasif bir kullanıcı deneyiminden üç boyutlu interaktif bir web’e geçişi müjdeliyor. Fiziksel hareketlerimiz ve duyusal girdilerin, dijital dünya ile naif bir şekilde birleşiyor.

Bir adım daha ileri giderek, Uzamsal Bilişim’in, Neuralink gibi Beyin-Bilgisayar Arayüzleri (BCI) alanına geçişin öncüsü olabileceğini öne sürüyorum. Yakın gelecekte, düşüncelerimiz ve niyetlerimiz dijital ortamımızı şekillendirebilir ve onunla etkileşime girebilir. Bu, insan zekası ile teknolojik yetenekler arasında derin bir uyum sağlayarak, sinir yollarımızı hesaplama sistemlerine bağlayan arayüzler sayesinde mümkün olabilir.

Uzamsal Bilişim’in sadece yüzeyini kazıdık. İş dünyası ve teknoloji açısından mevcut fırsatlar ve zorluklar, önde gelen firmalar arasındaki yarış ve UX/UI tasarımının detayları gibi konular, daha derin bir incelemeyi hak ediyor. Gelecek makalelerde, Uzamsal Bilişim’in bu önemli yönlerini ve teknoloji odaklı dünyamız üzerindeki etkisini birer birer keşfedeceğiz. Makale serimi takip etmeye devam edin!